Osmanlı ABD İlişkilerinin başlaması olarak 1872 tarihinde Grand Türk isimli geminin Osmanlı topraklarını ziyareti iki devlet arasındaki ilişkilerin başlama tarihi olarak kabul edilir.
Osmanlı ABD ilişkilerinin başlama tarihi olarak bir başka tarihte 1830 yılında yapılan ticaret anlaşması olarak kabul edilir.
II.Abdulhamit Musul ve Bağdat’ta yaptırdığı incelemeler sonucunda, bölgenin zengin petrol yataklarına sahip olduğunu öğrenir. 1890-1898 yıllarında çıkardığı fermanla “memalik-i şahane” ilan ederek kendi arazisi haline getirmiştir. Bu incelemeler sonucunu Avrupalılarda öğrenirler ve bölgeye ilgiler artar.
Amiral Chester Ermeni olayları sırasında zarar gören, Amerikan mallarına karşılık tazminatın tahsil edilmesi için 1900 yılında Amerikan gemisinin kaptanı olarak İstanbul’a gelir.
Amiralin bu ziyareti Osmanlı yöneticileri tarafından ilgiyle karşılanır.
Amiral Chester’ı, Padişah Abdülhamit sarayında bir akşam yemeğine kabul eder. Padişah Abdülhamit’in yanı başına oturtulan Chester ‘a ABD’nin yakın dostluğundan bahsedilir.
Bu konuşmadan cesaret alan Chester Sivas,Van,Harput, Ergani,Diyarbakır,Siirt,Bitlis’ten geçen Musul, Kerkük,Süleymaniye ve diğer yandan Adana yöresinden geçen demir yolu ve Yumurtalık Südeviye limanları ile Akdeniz’e bağlanan inşası için projesini padişah Abdülhamit’e sunar. Dört bin kilometrelik demir yolunun her iki tarafında 20 kilometrelik arazinin yer altı ve yer üstü kaynaklarının 99 yıllığına işletme hakkı imtiyazını teklif eder.
Sadaret Makamı projeyi kabul eder 1911 yılında kesin onay için Meclisi Mebusan’a gönderir.
7 Kasım 1911 yılında müzakere’ye açılan bu Kanun Meclisi Mebusan’da kabul edilmez.
Chester projesi 1922 yılında tekrar canlandırmak için yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine sunarlar.
Demiryolları gibi büyük sermayelere ihtiyaç duyulan projeler milli sermaye ve milli teşebbüsle başarılması mümkün görülmüyordu. Türkiye için büyük önemi olan demiryollarının bir an evvel gerçekleştirilmesi için ülkenin bağımsızlığına zarar vermemek ve mevcut kanunlara uymak şartı ile yabancı sermayeye izin verilmişti.
Ankara’dan başlayarak Akdeniz ve Karadeniz’e ulaşmak kaydıyla, Doğu Anadolu’dan Musul’a kadar yaklaşık 4000 kilometrelik bir demiryolunun inşası için Amerikalı Chester ile imzalanan sözleşme Ocak 1923 yılında TBMM’ye sunulur.
Devamında Meclis komisyonlarında bir takım değişikliklerden sonra 8 Nisan 1923 de Mecliste görüşülerek TBMM tarafından onaylandı. Ancak Osmanlı döneminde olduğu gibi yabancı kontrolüne ve nüfuzlarına yol açacak herhangi bir görüşe hayat hakkı verilmedi.
Şirketin asıl amacı Musul ve Kerkük petrollerini elde etmektir. Lozan Anlaşmasında Musul ve Kerkük’ün kaybedilmesi ile Chester projesi şirket tarafından tek taraflı olarak feshedilir. Ankara hükumeti projeden ümidi kesilince 18 Aralık 1923’de Meclis kararı ile projeyi feshedilir.
TBMM 22 Nisan 1924’te kabul ettiği bir kanun ile Anadolu hattının satın alınmasına ve inşasına karar verilir. Demiryolu inşa politikası ile millileştirme politikası aynı anda başlar.
Demir yollarının millileştirilmesi 1928’de gerçekleşecek, esas millileştirmeler ise 1930’lu yıllarda yapılır.
1928’de başlayan Anadolu demiryolu hattının millileştirilme çabası, 1938’e kadar sürer. Bu süre içerisinde yabancı şirketlerden satın alınan 3387 kilometre demiryolu millileştirilmiştir.